Bakan Tekin, Kanal 7’de canlı yayınlanan Başkent Kulisi programında eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Okullardaki kılık-kıyafet uygulaması, üniversiteye girişte katsayı engeli, kamuda başörtüsü yasağı, derslik ve öğretmen sıkıntısı, okulların fiziki koşullarındaki olumsuzluklar, 28 Şubat’ın yarattığı baskı ortamı gibi sorunların anlatıldığı bazı mektupları okuyan Tekin, bu sorunların 21 yıl önce ülkede yaşanan problemler olduğunu vurguladı.
Gelinen aşamada ise Türkiye’de eğitim-öğretim süreçlerinde fiziki altyapıyı güçlendirmek için çok kapsamlı çalışmalar yaptıklarını, robotik kodlamadan bilgisayar laboratuvarlarına kadar her türlü imkanın sağlandığı bir ortam bulunduğunu ifade eden Tekin, başörtüsü başta olmak üzere eğitimde yasakçı zihniyetin artık bulunmadığını, bu mektupların da bunları gösterdiğini anlattı.
Tekin, bu mektuplara cevap yazacağını da söyledi.
Bakan Tekin, TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasındaki konuşması üzerine çıkan tartışmalarla ilgili soruyu yanıtladı.
Bu konuyla ilgili ilk defa açıklama yapmak istediğini dile getiren Tekin, şunları aktardı:
STK’lerle ilgili her yıl rutin denetimlerin yapıldığını, hukuka aykırı durumlarda gerekli yaptırımların uygulandığını belirten Tekin, hukuken geçerli tüzel kişiliği olan bir yapının bir siyasi parti tarafından “iyi” ya da “kötü”, “devlete zararlı” ya da “faydalı” kategorisine konulmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Tekin, üniversite öğrencilik yıllarında sivil toplum aktivisti olarak çalıştığını, sonrasında sivil toplumun içinde bulunduğunu, hala çeşitli sivil toplum örgütlerinde bulunmaktan gurur duyduğunu anlattı.
Bakanlığın protokol yaptığı STK’lerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Tekin, bu protokolleri yapmaktan bir rahatsızlığının bulunmadığını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Tekin, şöyle devam etti:
Bu protokollerde Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu’ndan bütün mevzuata kadar hepsine uygun davranma zorunluluğunun “standart hüküm” olduğunu ifade eden Tekin, ayrıca eğitimin içeriğinin de ilgili genel müdürlüklerin denetiminde olduğunu, onaylardan sonra yapılabildiğini anlattı.
Eğitimi verecek kişilerin Bakanlıkça onaylandığını belirten Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kamu kaynaklarıyla yapılan okulların değil, hayırseverlerin yaptığı okulların açılışına gittiğini ve teşekkür ettiğini dile getiren Tekin, “Şimdi hal böyleyken, STK’lerle yapılan protokolümüzü eleştirmek, yalan yanlış bilgilerle bu işi bir memleket meselesi haline dönüştürmenin hiçbir anlamı yok. Ben bu şekilde bizimle işbirliği yapan bütün STK’lere teşekkür ediyorum. Bu STK’lerle de işbirliği yapmaya devam edeceğim.” diye konuştu.
Bakan Tekin, yeni öğretmen atamalarına ilişkin soru üzerine, daha önceki konuşmalarında şubat döneminde yapacakları atamalardaki öğretmenlerin göreve başlamasını arzu ettiğini söylediğini hatırlattı.
Fakat depremin oluşturduğu mali yük nedeniyle bu ortamın oluşmadığını ifade eden Tekin, şunları aktardı:
“Ama 2023 KPSS puanıyla öğretmen atamasını yapacağız ve tahmin ediyorum önümüzdeki günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığımızın bize vereceği kadro sayısı doğrultusunda takvimimizi oluşturacağız. Alabileceğimiz en yüksek sayıyı, atanacak toplam kamu personelinin büyük çoğunluğunun öğretmen olacağını tahmin ediyorum. Ama henüz sayıyla ilgili bir şey söylemem yanlış olur. Ama tahmin ediyorum önümüzdeki Kabine Toplantısı’nda bu zaten gündeme gelir. Ondan sonra da bize tahsis edilecek atama sayısına göre, biz de oturup branş bazlı olarak dağılımını yapacağız.”